Sayısız serüvenin ardından sakin ve durgun bir yaşam sürmeye başlayan Dominic Toretto ve Brian O'Conner hallerinden hiç de memnun görünmezler. Öldürücü dozu defalarca aştıkları hız ve öfke yerini yavaşlık ve sakinliğe bırakmış, yoksunluğa bağlı çekilme reaksiyonu görülmeye başlamıştır. Güçlü ve acımasız bir düşmanın intikam saldırısına uğramalarıyla aksiyon yeniden başlayacaktır. Arabalar havada uçacak, uçaktan paraşütle atlayacak, kuleden kuleye dalacak, uçurumlara atılacaktır. Havadan kurşun ve yumruk yağmuru eksik olmayacak, tutku, özveri, aşk ve dayanışma gibi duygular atmosfere egemen olacaktır.

İlk olarak 2001 yılında modifiye arabalarla yarışan çetelerle başlayan film giderek hızını ve öfkesini arttırarak serinin yedinci filminde aksiyonun doruğuna ulaştı. Fizik kurallarını tanımayan sahnelerle dolu olan film serinin izleyicilerinin tüm beklentilerini karşılıyor. Geçmişte sürüş sahneleriyle ünlü bir başka film olan The Italian Job (1969) filminin uçurumda askıda kalan otobüs sahnesine müthiş bir selam gönderiyor. Seride ilk kez sahne alan Jason Statham ve Kurt Russell oyunculuklarıyla filme renk katıyor.

Filmin son bölümü, Hızlı ve Öfkeli serisiyle özdeşleşen ve film henüz tamamlanmadan bir trafik kazasında hayatını kaybeden Paul Walker için bir veda töreni niteliğinde. Vin Diesel ve Paul Walker’ın bir süre birlikte araba sürmeleri, geçmişin o güzel günlerinin hatırlatılması, sonra yollarının ayrılması, kameranın Paul Walker’ı izlemesi ve onu cennete uğurlaması serinin hayranlarının gözyaşlarını tutmakta başarısız olacakları güzellikte bir sahne.

Hızlı ve Öfkeli elbette kahramanını yitirmesine rağmen sürecek ve belki de hayranları bir gün Paul Walker’ın o beyaz arabasıyla cennetten döndüğünü görecek...