Odysseus Gambiti Saravuth Inn, New York’un önemli merkezlerinden Manhattan’ın Union Square meydanında satranç oynayarak hayatta kalmaya çalışan Kamboçya asıllı bir Amerikalıdır. Her sabah, bütün varlığını doldurduğu plastik kasayı sürükleyerek meydana gelir, masasını açar, satranç tahtasını dizer, kahvesini yudumlar ve rakiplerini beklemeye başlar. Union Square oldukça hareketli bir meydandır, her gün önünden binlerce insan geçer. İnsanların bir kısmı buranın müdavimidir, kimiyse ilk ve son kez buradadır. Saravuth, kendisiyle satranç oynayan herkesten 5 dolar alır, kazanırsa para kendisinin olur, kaybederse… Kolay kolay kaybetmez, hatta bazen çevreyi dolaşmaya çıktığında karşılaştığı insanlar onu galibiyetle biten oyunlarından hatırlayıverirler. Oyuna kendi geliştirdiği hipermodern bir yolla başlar: Saravuth Açılışı! Dedik ya güçtür onu yenmek ama kaybederse aldığı paranın bağış olarak görülmesine de itiraz etmez. Hemen hemen evsizdir, daha çocukken, Vietnam savaşı sırasında mülteci olarak getirilmiştir Amerika’ya. Amerikan vatandaşıdır ama öfkelidir de ülkesine; bütün ailesinin ve dünyasının yıkılmasından başta onu sorumlu tutar. Üç çocuğu vardır, en küçüğü tıpkı kendisine benzer, onları açılışta dokunduğu küçük piyonlara benzetir, başlarına bir şey gelmeden vezirliğe terfi ettirmekten başka dileği yoktur. Sağlığı da yerinde sayılmaz, acıktığı zaman değil, bulduğu zaman yemek yiyebilir. Kamboçya’da başından yaralanmıştır, bu yüzden sarası vardır, ilaç da kullanmaz bunun için ama çok şükür her gün nöbet geçirmemektedir. Sesi güzeldir, gitar da çalar, şarkısı radyoda da çalınmaya başlamıştır: “I don’t know why, I used to cry…” Saravuth, satrancı biraz hayata benzetir. Onun hayatını kısa bir filme sığdıran yönetmen de, avantajlı bir konum elde etmeyi umarak açılışta taş feda etmeyi tanımlayan gambit teriminden hareket ederek, bir hayatın feda edilmiş olduğunun saptamasını yapar. Yönetmen bir yandan da asıl evinden yıllar önce koparılmış, sonrasında da bir ev bulamamış Saravuth ile mitolojideki Odysseus arasında benzerlik kurmuştur. Odysseus Gambiti, pek çok festivalden ödülle dönmüş bir kısa film. Yönetmen, sokakta akan hayatın en vurucu noktalarından birine kamerasını saplayarak oradan izleyici için leziz bir öz emmeyi başarıyor. Bu başarılı saplamanın öncülü, büyük olasılıkla, Saravuth’un da oyuncuları arasında geçtiği bir başka sokak belgeseli olan The Creative Streets (2010) gibi görünüyor. Saravuth Inn, deneyimli bir yıldız oyuncu gibi izleyiciyle arasında hemen sıcak bir bağ kurmayı başarıyor.
Tüm Hakları Saklıdır. | ||||||||||||||||||||||||||
1548 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |