Son Kutsal Emanet Estonya, 16. Yüzyıl, soylu Hans von Risbieter, ölüm döşeğindeki babasından kutsal emaneti içeren gösterişli sandığı devir alır. Azize Bridget Manastırı’nın koruyucusu olan bu emaneti, Azize Bridget kendisine görünüp ne yapması gerektiğini söyleyene dek sahiplenecek, ardından manastıra teslim edecektir. Hans, görür görmez âşık olduğu güzel Agnes’le evlenmesinin Azize’nin dileği olduğu yalanını söyler. Manastırın başrahibi ve başrahibesi, kutsal emanetin kendilerine teslim edilmesi için bu evliliği bir an önce gerçekleştirmeye karar verirler. Ancak köylülerin soylulara ve kiliseye karşı ayaklanması planlarını sekteye uğratır. Agnes asilerden Gabriel tarafından kaçırılır, bir taraftan devrim ateşi yayılırken, ikisi arasında da yangına dönüşen bir yakınlaşma başlar. Son Kutsal Emanet, “Estonya Prensi Gabriel veya Pirita Manastırı’nın Son Günleri” adlı romandan sinemaya uyarlanmıştır. Estonya sinemasının en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilen Son Kutsal Emanet, geri planda aristokrasi ve teokrasiye direnme mesajı veren romantik bir macera filmi. Filmin bu kutsanmış otoriteye karşı köylü ayaklanmasını öven arka planı Sovyet döneminin temel değerleriyle birebir örtüşüyor. Baş erkek kahraman Gabriel’in, pek çok açıdan Robin Hood benzeri bir kahraman portesi olarak karşımıza çıkması da işte tam bu atmosferde gerçekleşiyor. Soyluların ve din adamlarının iki yüzlülükleri, üstlerini örten yaldız kolayca kazındığı zaman ortaya çıkan zayıflıkları, bağlandıkları kutsal değerlerin aslında temelsizliği film boyunca vurgulanıyor. Filmde satranca da yer veriliyor. Manastıra güvercinlerle getirilen mesaj bir rahip tarafından alt kata ulaşan bir dehlize atılır. Mesaj, başrahip ve başrahibe arasındaki bir satranç tahtasının ortasına düşer. Mesajı okuyan başrahip Agnes’in asilerin eline düştüğü haberini başrahibeye okur. Başrahibe kutsal emanet için Agnes’in derhal kurtarılması gerektiğini söyler. Başrahip bunun için bir kombinezon gerektiğini söylerken ve “Dostlarını daima düşmanların arasında ara!” dediğinde beyaz veziri ile siyah taşlar arasına daldığında yaşanan olaylar konusunda satranca atıfta bulunur. Hamlesini yapan başrahip yanlarında duran kum saatini ters çevirerek başrahibenin zamanını başlatmış olur. Filmin iki sahnesinde daha ikili yine satranç oynarken görülür. Satranç taşlarının filmin geçtiği Orta Çağ’a uygun figürlerden oluştuğu da dikkat çeker.
© 2013 www.erginciftci.com Tüm Hakları Saklıdır.
| ||||||||||||||||||||||||
1958 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |