Salgın İnsandan insana bulaşan salgın bir hastalık bütün dünyayı sarmıştır. Hastaları bir çeşit zombiye dönüştüren hastalıktan kendini kurtarabilmiş çok az sayıda insan kalmıştır. Bunlardan beşi kırsal bir bölgedeki bir çiftlik evine sığınmıştır. Grup içinde evde kalıp kalmamak konusunda hararetli bir tartışma yaşanır. Buraya sığınmadan hemen önce kendilerinden ayrılan kocası John’ın sağ olduğu konusunda inancını sürdüren Evie, onun gelmesini beklemekte kararlıdır. Tartışma Evie’ye destek veren bir kişinin öldürülmesi, diğerlerinin evden ayrılmasıyla sonuçlanır. Evie, kocasının sağ olduğu düşüncesinde gerçekten haklı çıkar. Sonunda kavuşan ikili evde kalmanın daha güvenli olduğuna karar verir. Ancak evleri hastalığa yakalanan zombiler tarafından bulunur. John, onların eline düşmektense kendi canına kıymayı tercih edecek kadar zombilerden korkmaktadır. Kararını eyleme dönüştürmek üzereyken eve gelen bir yabancı onları kurtarır. Charlie, onları hayatta tutmaya yetecek bilgi ve ekipmana sahip gibi görülmektedir. Salgın bitene kadar çiftlik evinde kalmak konusunda uzlaşırlar. Çiftlik evinin içindeki tehlikenin dışarıdakinden az olmadığı zamanla görülecektir. Salgın, zombi filmleri zincirine bir halka daha eklerken türe yeni bir nefes getirmeye çalışıyor. Bunu yaparken zombi filmlerinin en iyisi sayılabilecek Yaşayan Ölülerin Gecesi’nden esinleniyor. Salgın, korku kaynağı zombileri filmin olabildiğince dışında tutarak izleyiciyi henüz sağlıklı kalmış tedirgin kahramanları gözlemlemeye davet ediyor. Böylece Avustralya’nın muhteşem kırsalına saklanmış bu çiftlik evini korku altında insan davranışlarının incelendiği bir laboratuara dönüştürüyor. Astım hastalığından muzdarip, zayıf John yaşamak ve ölmek ikilemindeyken sevdiği kadını koruyacak iradeyi gösterebilecek midir? Evie’nin sevdiği adamı hayatta tutmak için yapacağı fedakârlığın sınırı neresidir? Charlie, kendiliğinden biteceğinden emin olduğu salgının sonunu kendi gözleriyle görebilecek kadar hayatta kalabilmek için dürtülerini dizginleyebilecek midir? Filmde enfeksiyon hastalıklarının insanlık üstündeki etkileri de tartışılır. Charlie, insanların her zaman hastalıklara yakalandığı tespitini yaptıktan sonra devam eder: “Bunda yeni bir şey yok. Ama ilginç bulduğum, gerçekten şaşırtıcı olan, evrimsel tarihimizi şekillendirmede hastalıkların her zaman önemli bir rol oynadığıdır. Mesela kolera, veba, HIV virüsü... Sadece hastalıklar değil, hastalığın sosyal etkileri de kelimenin tam anlamıyla insanlığın gidişatını değiştiriyor. Gezegendeki hayatın çeşitliliğini düşünün. Hastalıklar bir bakıma hayatı ortaya çıkaran ve belli bazı durumlarda onu yok eden bir tür döngü oluşturuyor. Belki de, hayatın içinde, hastalıkların var olması için çok fazla çeşitlilik bulunuyor.”
© 2013 www.erginciftci.com Tüm Hakları Saklıdır. | ||||||||||||||||||||||||
1759 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |