Phiona Mutesi adlı genç kız, Afrika satranç şampiyonluğu için final maçına çıkarken çok heyecanlıdır. Aslından bırakın şampiyon olmayı, finale çıkması bile bir peri masalı gibidir. Daha 5 yıl önce, Afrika’nın yoksul ülkesi Uganda’da, Kampala kentinin kenar mahallesi Katwe'de son derece olumsuz şartlarda yaşam mücadelesi vermiştir. Annesi, ablası ve iki erkek kardeşi ile yaşayan Phiona mısır satarak, kardeşlerine bakarak, evin her türlü işini yaparak ailesine katkıda bulunmaya çalışır.

Phiona'nın hayatı, bir taraftan parlak bir iş başvurusundan haber beklerken diğer taraftan da bölgedeki çocuklara futbol ve satranç antrenörlüğü yapan Robert Katende ile tanışmasıyla değişir. Satranç derslerine katılan Phiona’nın bu konuda çok yetenekli olduğu anlaşılır. Satranç yeteneği ve tutkusu doğuştan mahkûm edildiği bu bezdirici hayatı olumlu yönde değiştirmeye yetecek midir?

Katwe’nin Kraliçesi, gerçek bir yaşam öyküsüne dayanır. Film, Phiona Mutesi’yi Rusya'da yapılan Dünya satranç şampiyonasında tanıyan ve çok etkilendiği yaşam öyküsünü yazan gazeteci Tim Crothers'ın kitabına sadık kalıyor. "The Queen of Katwe: One Girl's Triumphant Path to Becoming a Chess Champion" adlı kitap Hintli kadın yönetmen Mira Nair tarafından perdeye uyarlanmıştır. Özellikle Muson Düğünü ile hafızlarda yer eden yönetmen Katwe’nin Kraliçesi’inde başarılı bir yönetmenlik ortaya koyuyor. Kederin ve sevincin, hayal kırıklığının ve umudun iç içe geçtiği, başarıyla oluşturulmuş varoş atmosferi izleyiciyi hemen içine çekiyor. Gerçek yaşamdan çıkıp gelen karakterler sahicilikten zerre kaybetmeden perdeye yansıyor. Filmde tüketici yaşam koşullarına direnciyle izleyiciye kendini hayran bırakan anne rolünü Lupita Nyong'o başarıyla canlandırıyor.

Filmde satranç sahneleri ustalıkla oluşturulduğu izlenimi veriyor. Varoşlarda yaşayan satrançseverlerin oynamak için kendi ürettikleri satranç takımları da görülmeye değer. Bütünüyle satranca odaklanan Katwe’nin Kraliçesi, yalnızca satrancı değil, onun varlığında vücut bulan insanın direnme gücünü ve yaşama sevincini de kutsuyor. Film bu özellikleriyle satranç bilen bilmeyen, seven sevmeyen bütün izleyiciler tarafından görülmeyi hak ediyor.