New York’a doğru yaklaşan bir kargo gemisi yapılan çağrılara yanıt vermeyince liman yetkililerinin dikkatini çeker. Gemiye çıkan ekip bütün mürettebatın parçalanmış bedenleriyle karşılaşır. Geminin yegâne kargosu bir kahve şirketi tarafından gönderilen tuhaf yumurtalardan oluşmaktadır. Yumurtalardan birinin çatlaması keşif ekibindekilerin de mürettebata benzer biçimde hayatlarını kaybetmesine neden olur. Tony Aris, keşif ekibinden sağ kalan tek kişi olmayı başarır. Bu gizemli olayı araştıran, iç güvenlikten sorumlu Stella Holmes, yumurtalar ile yıllar önce gerçekleşen Mars yolculuğu arasında bir ilişki olabileceğini düşünür. Astronot Ian Hubbard, Mars’da bir mağarada tuhaf yumurtalar gördüğünü bildirmiş, Stella Holmes dâhil olmak üzere bu konuda hiç kimseyi ikna edememiş ve evinde inzivaya çekilmiştir. Yumurtaların gizemini araştıran Aris, Holmes ve Hubbard’ın yolları Mars yolculuğuna katılan diğer astronot olan Hamilton ile kesişir. Mars’da karşılaştığı yaratığın etkisine giren Hamilton, bütün dünyanın istila edilmesine hizmet etmek amacıyla, Kolombiya’da yumurtaları üretmeye başlamıştır. Kahramanlarımız, uzaylı istilacı yaratık ve onun işbirlikçilerine karşı harekete geçerler.

Kirlenme, özellikle Yaratık olmak üzere, kendisinden önce çekilmiş bilim kurgu filmlerinden fazlasıyla esinlenmiş. Buna karşın öncüllerinden yeterince yararlanamadığını da filmin daha ilk yarısında itiraf ediyor. Dünya dışından gelen, gezegenimizi ele geçirmeye azmetmiş, akıllı, düşman varlık klişesini kullanmasına karşın bu amaçlara nasıl ulaşılabileceği konusunda izleyiciye yeterli ipucu vermiyor. Görsel olarak avokadoyu andıran yumurtaların kabuğunun içinde ölümcül bakteriler barındırması, tek olumsuz etkilerinin ısınınca olgunlaşıp patlamak olması, temas ile bulaştıkları insanları da patlatmaları, yumurtaları üreten tek gözlü çirkin yaratığın bakışlarıyla insanları etkisi altına alan obur bir etçil oluşu gibi kısırlıklar ve tutarsızlıklar izleyiciyi amaçlanan istilanın mümkün olabilirliğine inandıramıyor. Bu yetersizliğini hissetmişçesine, Kolombiya sahnelerinde, düşük bütçeli bir bilim kurgu filminden tipik bir James Bond taklidine dönüşüyor. Kahramanlarının, muhteris bir kötü karakterin devletler üstü bir güce ulaşmış organizasyonu ile mücadelesini anlatan bu kısmı da filmi kurtarmaya yetmiyor.