Sevgisiz
Andrey Zvyagintsev, Elena’da yaptığı gibi bu filminde de kamerasını Rusya’nın seçkin insanlarına çeviriyor. Güvenlikli siteler, kapalı otoparklar, son model bilgisayarlar ve cep telefonları, en iyi marka arabalar ve giysiler, güzellik salonları… Sevgisiz, Rusya’nın bu yeni seçkinlerinin yaşamlarındaki mutsuzluğu ve krizleri göz önüne sererken aslında yükselmekte olan Batı değerlerine de sert bir eleştiri getiriyor. Yaşamında o kadar çok hata yaptıktan sonra, aslında istediği her şeye kavuşmuş olan Zhenya, üstünde Rusya yazan eşofmanıyla, o saray misali yeni evinde, yürüme bandında çok istekli biçimde başladığı koşusunu beklenmedik biçimde durdurur: Hayır, olmamıştır, mutlu değildir, bu Rusya’nın da mutsuzluğundan başka nedir ki? Boris için de durum farklı değildir: Ne yeni oğlu, ne yeni karısı, ne de yeni kayınvalidesi öncekilerden daha mutlu kılmamıştır kendisini. Tek başarıları varlıklı bir erkek bulmak, onun üstünden sorunsuz bir yaşam sürmek olan bir grup Rus kadınını temsil eden yeni karısının belki korktuğu başına gelecek, kendisi gibi düşünen bir başka kadın tarafından Boris belki de yeniden ayartılacaktır. Arama çalışmaları sürerken hem Boris hem de Zhenya, oğullarının olmadığı yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Her ikisi de hayatlarını bundan sonra sürdürecekleri yeni eşlerini bulmuşlardır. Boris yeniden baba olacaktır, yeni sevgilisi doğurmak üzeredir, Boris’in yeni oğluna annesiyle birlikte bebek kıyafetleri seçmekle meşguldür. Hamile kalmış olmanın hep pişmanlığını yaşamış olan Zhenya yeni hayatında bu hatayı tekrarlamayacak gibi görünmektedir. Tam bu sırada bulunan bir çocuk cesedini teşhis etmeleri istenir. Karşılaşma gerçekten çok dokunaklı olur. İlk tepkiyi çığlık atan Zhenya verir, Boris ise hıçkırıklarını biraz daha erteleyebilmiştir. İzleyici talihsiz Alyosha’nın zavallı bedeninin en sonunda bulunduğunu düşünür. Ama hayır, Zhenya cesedin Alyosha’ya ait olmadığını söyler, Boris sanki emin değildir. Beden o kadar kötü durumdadır ki gönüllü temsilcisi DNA testi yapılması gerektiğini söyler. Boris ve Zhenya için cesedin artık Alyosha’ya ait olup olmadığının bir önemi kalmamıştır. Bu ceset Alyosha değilse bile onunla aynı kaderi paylaşan bir başka çocuğundur işte! Alyosha’nın bu durumdaki bedeni de bir yerlerde bulunmayı beklemektedir! Gerçekten ne olmuştur Alyosha’ya? Yönetmen bunun kesin yanıtını vermez izleyiciye. Alyosha gerçekten o morgda mıydı yoksa nehirin dibinde mi kaldı? Yönetmenin filmin başında ve sonunda ısrarla gösterdiği nehir ve ağaca asılı kalan plastik şerit, Alyosha’nın oralarda bir yerlerde olduğunu düşündürse de gerçeği hiç kimse bilemez. Yakınlarını kaybeden bütün insanlar gibi Boris ve Zhenya da gerçeği asla bilemeyecektir. Televizyona boş gözlerle bakarken veya yürüme bandında koşarken kafalarında sonsuz ve cansıkıcı olasılıklar sürekli canlanacaktır. Alyosha’nın kendine ait tek şey olan odası boşaltılır, duvarlara astığı çocukca resimler kaldırılır, duvar kâğıtları sökülür; çocukların oyun alanını gören penceresinden, kimbilir belki de kendisiyle benzer bir kaderi paylaşacak bir başka çocuk bakacaktır bundan sonra… Alyosha’dan geriye duraklarda, ağaçlarda hala asılı duran birkaç solmuş ilan ile ağaca asılı kalan o plastik şerit kalmıştır. Yönetmen, başlangıçta Alyosha’nın kayboluşunu ciddiye almayan devlet kurumlarını eleştirirken, çocuğun arandığı mekânlardan biri olan metruk binada Rusya’nın dökülen taraflarını da adeta gün yüzüne çıkartır. Bu süreçte umut veren tek oluşum, kayıpları bulmak için insani bir dürtüyle bir araya gelen gönüllülerden oluşan topluluktur. Yeni Rusya’nın sevgisizliğini, belki de Boris’in yaşadıklarının ayna hayalini yaşayan, Zhenya’nın olgun sevgilisi ifade eder: “Sevgisiz yaşanmaz!”
© 2013 www.erginciftci.com Tüm Hakları Saklıdır. | ||||||||||||||||||||||||
1543 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |