Aynı adı taşıyan kısa bilim kurgu öyküsünün, The Magazine of Fantasy and Science Fiction dergisinde Aralık 1973’de yayınlanmasından sonra perdeye ilk aktarılışı bu kısa film ile gerçekleşti. Onu 12:01 (1993) ve Groundhog Day (1993) filmleri izleyecekti.

Filmin kahramanı Myron Castleman kendini öğleden sonra 12:01’de başlayan ve 13:00’da biten bir zaman kapanının içinde bulur. Tekrar tekrar yaşadığı bu zaman diliminde yaşananları bir tek o hatırlamaktadır. Artık ezberlediği olaylara kayıtsız kalsa da, yaşanacağını bildiği talihsizlikleri bir iyi kahraman gibi önlese de, bir kötü adam gibi yeni sorunlara neden olsa da nafile; Bu bir saatten bir dakika eksik zaman cehennemine tıkılıp kalmıştır.

Bu kısıtlı zamanda keşfettiği bir gazete haberi onu ümitlendirir. Bir fizik profesörü tam da onun düştüğü durumu tanımlayan bir hipotez ileri sürmüştür. Myron, bundan sonraki başa dönüşlerinde artık bu fizikçiye ulaşmaya çabalar. Bilmem kaçıncı denemesinde bu amacına ilk ulaştığında hipotezin sahibi bile ona inanmayacaktır. Myron, ancak bu denklemde bilincin sabit değişken olduğundan bahsedince, fizikçiyi kendi teorisinin kanıtıyla karşı karşıya olduğuna ikna edebilecektir. Bu sabit değişkeni ortadan kaldırmaya çalışmanın bile beyhude olduğu, bu yineleyen azabın sonsuza dek süreceği keşfedeceği son gerçek olacaktır.

Öğleden Sonra 12:01, kendisini izleyecek olan o ünlü Groundhog Day (1993) filminden önemli farklılıklar içeriyor. İkinci film, bir saat yerine yineleyen bir gün içinde yaşanları neşeli bir dille anlatır. Öğleden Sonra 12:01, bir taraftan parlak bir bilim kurgu buluşunu anlatırken, diğer taraftan da bize modern kent insanının yaşadığı tek düzelik, sıkıştırılmışlık, bastırılmışlık ve çıkışsızlığı da hatırlatıyor.